Bir zindanda tuzağa düşmüş iki kadın, arzularını keşfediyor. Üvey kız, tutkuyu ateşleyen kışkırtmalar ve tatlar yapıyor. İnlemeleri yankılanıyor, öforik bir rahatlamayla orgazm oluyor. Bu bir fantezi değil; arzu ve zevk gerçeği.
Sınırların bulanıklaştığı, arzuların yolların kesiştiği bir dünyada, iki kadın kendilerini garip bir duruma düşürürler.Birisi üvey kızı, hapis hücresinde hapsolmuş, özgürlüğü ellerinden alınmış bir şekilde bulunur.Diğeri ise üveY Annesi, kendi özlem ağına eşit derecede dolanmıştır.Günlük rutinlerine girdiklerinde, yadsınamaz bir şehvet duygusuyla hava kalınlaşır.Artık aralarındaki manyetik çekime aldırış edemezler, bedenleri kendilerini inkar ettikleri dokunuşa özlem duyar hale gelir.Üvey anne, daha fazla direnemeyerek dizlerine düşer, dili istekli bir şekilde üveyn kızlarını en mahrem alanlarını keşfeder. Üvey anne üvey kızlarının dikkatini çekerken hücre zevk inlemeleriyle yankılanır. Başlangıçta şaşıran üveY kız, kısa sürede zevk dalgalarıyla titreyen bedeniyle coşkuya yenik düşer. Bu sıcak karşılaşma, çok uzun zamandır uykuda olan bir tutku kıvılcımını ateşler. Bir zamanlar hapsolmuş olan hücre, kontrolsüz bir arzu sığınağına dönüşür. Sahne, hem harcanmış hem de iyice tatmin olmalarını sağlayarak bir zevk yarrağı ile sonuçlanır.