Genç bir polis memuru, hırsızlık için minyon bir genç fahişeyi tutuklar. Devriye arabasında tutkulu bir karşılaşmaya yol açarak, onu yakından ararken işler ısınır.
Şehrin pis bir köşesinde, genç bir polis memuru hırsızlık şüphesiyle minyon bir genç fahişeyi yakalamakla görevlendirilir.Ona yaklaştıkça hazırlıksız yakalanır, masumiyeti ve gençliği yaşadığı tohumlu dünya ile keskin bir şekilde zıtlaşır.Tecrübeli bir gazi olan memur başlangıçta serttir, ancak gözlerindeki korkuyu gördüğünde tavrı yumuşar.Sorgu için onu içeri almaya karar verir, ikisinin de tahmin edemeyeceği bir dizi olaya yol açacak bir karar.Bölgeye çıkarken, memur genç kıza karşı garip bir çekim hissetmekten kendini alamaz.Karşı koyma çabalarına rağmen, gençliğinin ve masumluğunun cazibesi çok fazla kanıtlar.Bir ara sokağa çekilir, onu kucağına alırken otorite ve arzu arasındaki çizgi, yoğun olduğu kadar öngörülemez olarak karşılaşmaları.